Wednesday, 29 April 2015

VİŞNE SOSLU İRMİK TATLISI

                                                          Bismillahirrahmanirrahim
De ki: "Muhakkak beni Allah'tan (gelebilecek bir azaba karşı) hiç kimse asla kurtaramaz ve O'nun dışında asla bir sığınak da bulamam."
(Cin: 22)

Selam olsun herkese :) 
Yazacak epey bir şeyler birikti bu ara, ama yazmaya pek vakit yok. Yine çocuklar hasta oldu, ve bu defa ikisi birden. Ne zaman, "çocuklar hasta oldu" desem, hemen "salgın var" diyorlar. Ne bitmez salgınmış böyle. 
Vişne soslu irmik tatlısı yapmıştım, oğlumun doğum gününde. Rahmetli annem pek irmik kullanmazdı, o yüzden benim irmikle tanışmam çok yeni. Yapabildiğim ve tatma fırsatı bulabildiğim irmikli tatlılar; irmik helvası(en sevdiğim hali), irmik topları, şekerpare ve bu vişneli hali. 
İlk yaptığımda kullandığım tepsi büyük olduğu için vişneli kısım çok ince kaldı. O yüzden tavsiyem çok büyük bir tepsi(borcam vs) kullanacaksanız malzeme miktarını ikiye katlayın. Orta boy kare borcamlar (28cmx28cm) için yeterlidir. 
Ben arasına sade petibör bisküvi koydum ama kakaolusu olsa daha çok yakışırdı sanırım :) Vişne hiç sevmiyorsanız farklı meyve suyu da kullanabilirsiniz. 


VİŞNE SOSLU İRMİK TATLISI
Malzemeler:
1 litre süt
1 bardak irmik
1 paket vanilin
1 bardak şeker
2 kaşık hindistan cevizi (isteğe bağlı)
Vişne sosu için:
1 paket vanilyalı puding
3 bardak vişne suyu
Arası için:
Bisküvi

Yapılışı:
Bir tencereye irmik, süt, şeker, vanilin ve hindistan cevizini alalım. Sürekli karıştırarak kaynatalım ve koyulaşmaya başlayınca ocaktan alalım. İrmik tatlımızın yarısını tepsimize yayıp, üzerine bir kat bisküvi dizelim. Sonra kalan irmik tatlısını da döküp, bir kat daha bisküvi dizelim. 
Daha sonra vanilyalı pudingi, süt yerine vişne suyu kullanarak paketinde yazdığı gibi pişirelim. Bu sosu da son dizdiğimiz bisküvilerin üzerine dökelim. 
Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabına koyup 2-3 saat daha soğutalım. 
Dilimleyerek servis edelim :)





Wednesday, 22 April 2015

Çikolata Atölyesi

"Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı (c.c) sevin, beni de Allah (c.c) beni sevdiği için seviniz."
Hadis-i Şerif

Duyduk ki çocuklar için çikolata atölyesi varmış, kızımın da yaşı uygundu, götürelim dedik. İlk amacımız sosyalleşmesiydi. Ama ne yazık ki çok geç kaldığımız için herkes bitirmişti ve çikolataları yalnız yapması gerekti, sadece eğitmen vardı başında bir de ben. Geç kaldığımızı anlayınca sonra gitmeyi teklif ettik kızıma ama boncuk gözleri dolunca mecbur yola devam ettik :)
Çocuklar için olan atölye sadece farklı renklerdeki çikolataları kalıplara  koymaktan ibaretti. Tabii ki 3-5 yaşındaki çocuklara çikolatalı trüf yaptırmalarını beklemiyordum ama o kadar basit bir şey için biraz fazla para verdik sanki. 
Sonuç olarak kızım biraz eğlendi, tekrar gitmek gibi bir isteği yok. Sona kalan çikolataları ben yedim kaşık kaşık :) Elimizde kalan çikolatalar da işte şunlar:

Dün de ben eritilmiş çikolata ile bir şeyler yaptım, biraz fazla geldi çikolatası. Hadi kızım çikolata atölyesi yapıyoruz, dedim. Tabii benim öyle süslü kalıplarım olmadığı için hemen bir alternatif düşünmem gerekiyordu. Plastik su bardaklarının üst kısmını keserek küçük yuvarlak kalıplar elde ettim. Kızım çikolatayı bu kalıplara doldurduktan sonra eldeki malzemelerle biraz da süsledi. 
Bir bana, bir kendisine, bir de babasına yaptı. Yeterince mutlu olduğunu düşünüyorum. Küçük çocuklar için eğlenceli bir aktivite. Çikolatayı hazır alıp yemektense onların elinin tadının değmesi daha hoş :) 
Bu da bizim yaptığımız: 
Afiyet olsun :)



Wednesday, 15 April 2015

30 Olmak!

"Kabul olunacağından emin olarak Allah'a (c.c) dua edin."
Hadis-i Şerif



30 yaşına girmek gerçekten fark edecek mi, abartıldığı kadar var mı, bilemiyorum. Yarın girip göreceğim. 30 yaşından önce yapılacaklar listelerine baktığımda pek bir şey yapmamışım gibi görünse de bence oldukça iyi değerlendirilmiş yıllar geçirdim.
Kendi listemdeki güzellikler: üniversite bitirdim, Avrupa'ya gittim, 2 tane dünya tatlısı yavrum var, ehliyet aldım(bu aslında 20den önce olsaydı daha şık olurdu), blog yazmaya bile başladım :) 
Kendime kocaman bir pasta da yaptım: içi vanilya kremalı ve vişneli, dışı çikolatalı ganaj kaplı, üzeri de pop keklerle süslü :) Pastanın üzerindeki 3 rakamı kızımın geçen yılki doğum gününden kalma :) 


Saturday, 11 April 2015

BEZE


DiIi gerçeği söyIeyenin, ameIi temiz oIur. Niyeti iyi oIanın, rızkı çoğaIır. AiIesine karşı güzeI davrananın ise ömrü uzar.
(İmam Muhammed Bakır )

Selamlar herkese :)
Dün kırdığım yumurtaların sarılarını poğaça böreğe sürdükten sonra kalanını da beze yapayım dedim. 
Yıllardır hiç beze yememiştim. Geçen gün bir arkadaş almış getirmiş sağolsun. Ama benim payıma bir veya iki tane düştü. Hoşuma da gidince daha çok alayım en iyisi dedim. Bir türlü almaya fırsat bulamadım :) Mecburen bunu da evde yapıverdim. 
Esasında çok basit bir tarif. Yumurta akı ve şekeri çırp, pişir. Ama tariften ziyade püf noktaları dikkat çekiyordu baktığım sayfalarda. Bütün püf noktalarına dikkat ederek yaptım ben de. Bilmiyorum dikkat etmesem ne olurdu ama bir çok kaynakta yazıldığına göre risk almaya gerek yok diye düşündüm. 
                   

Hemen tarife geçeyim, zira bir sürü püf nokta var daha :)

BEZE
Malzemeler:
4 yumurta akı
1 minik çay bardağı pudra şekeri
3 minik çay bardağı toz şeker
çok az (bir fiske) tuz

Yapılışı:
Öncelikle tuz ve yumurta akları mikserle köpük olana kadar çırpılır. Daha sonra azar azar şeker ilave edilerek çırpılmaya devam edilir. Krem şanti gibi iyice kıvam alana kadar yüksek devirde 3-5 dakika kadar çırpılır. 
Bu esnada fırın 100°C'ye ayarlanır. Fırın tepsisine pişirme kağıdı serilir.
Karışım sıkma torbasına doldurularak yağlı kağıdın üzerine sıkılır. Isınmış fırına koyularak 1-2 saat pişirilir. Arada alıp içinin pişip pişmediğine bakılabilir. 

Püff
  • 110°C'yi geçirmeyin, kızartmak değil, kurutmak buradaki amaç. 
  • Cam veya çelik bir karıştırma kabı kullanın. Plastik olmasın.
  • Bende sıkma torbası yoktu, kilitli poşet kullandım, tatlı kaşığıyla da koyabilirsiniz. 
  • Kesinlikle su ve yumurta sarısı değmeyecek. 
  • Pudra şekeri kullanmak istemezseniz normal şeker kullanabilirsiniz. 
  • İçinin yumuşak olmasını isterseniz daha büyük yapın, içi hafif ıslakken alın, kuruyunca güzel oluyor. 
  • Bu tariften iki tepsi çıkardım, ikisini birlikte turbo ayarda pişirdim. İsteğe göre azaltılıp, arttırılabilir. 
  • Çırparken şeker tam çözünmüyor, pütür pütür görünüyor ama pişince geçiyor. 
  • Fotoğraftaki pişmiş hali, beyaz beyaz çıktı ne güzel.
Afiyet olsun :)




Wednesday, 1 April 2015

PATATESLİ MERCİMEK ÇORBASI

"Sizden biriniz dua ettiği zaman kesin bir ifade ile dilekte bulunsun. 'Allah'ım (c.c)! Dilersen bana ver' demesin. Çünkü Allah'ı zorlayan hiçbir güç yoktur."
Hadis-i Şerif

Bizim evde her gün çorba yenmez, sebze yemekleri tercih edilir. Arada bir yemekler kuru gelirse çorba pişirilir. 
Yazdan tarhana yaptıydım, ilk defa yapmama rağmen epey başarılı oldum :) Hazır çorba yerine sık sık tarhana pişiriyorum. Bazen içine şehriye, et suyu, tavuk parçaları filan koyarak çeşitlendiriyorum. Daha bir kaç gün önce pişirmiştim tarhana o yüzden farklı bir şey yapayım dedim. Aslında canım yoğurt çorbası istedi ama, onu sürekli karıştırmak gerektiği için yanımda başka bir yetişkin olmadan o işe giremiyorum :) Ben de geçen gün gördüğüm bir çorbayı deneyeyim dedim. 
Güzel oldu bizce, en güzel yanı ise çocuklarımın da beğenmiş olması. Bu aralar yine diş çıkartma sorunları yaşayan oğlum bile severek yedi. Kızıma bu ne çorbası dedim, "yemek çorbası" dedi. Tabii normalde böyle taneli çorba yapmadığım için daha çok yemeğe benzetti. 
Tarifin aslı Yeşil Elma dergisinde geçiyor. Ben biraz içeriğini ve adını değiştirdim. Dergide "pirinçli mercimek çorbası" olarak geçiyor, ama öyle ezogelin tarifi gibi görünebilir. Zaten pişmemiş halinde patatesi daha fazla. Yemek dergisi bir kaç defa aldım hayatımda, ama Oktay Usta'yı görünce dayanamadım, iyi ki de almışım. Bu tarif, ilk sayının ilk tarifi :) 
Tarifi denemek isterseniz sonundaki notları okumayı da ihmal etmeyin lütfen. Değiştirilmiş ve denenmiş versiyonuyla işte tarif:

Kasemi derginin üzerine koydum, yanlış anlaşılmasın :)

PATATESLİ MERCİMEK ÇORBASI
Malzemeler:
1 çay bardağı pirinç
1 çay bardağı kırmızı mercimek
1 yemek kaşığı salça
1 tane kuru soğan
2 orta boy patates
2 kaşık tereyağı
100 g kıyma
Sıcak su
1 çay kaşığı sebzeli çeşni 

Yapılışı:
İnce bir şekilde doğranmış soğan ve kıyma tereyağı ile birlikte kavrulur.
Mercimek ve pirinç yıkandıktan sonra tencereye alınır. Salça da eklenip 2-3 dakika kavrulur. 
Üzerini geçecek kadar sıcak su ve çeşni eklenip pişmeye bırakılır. 
Patatesler soyulup minik minik doğrandıktan sonra, kaynayan çorbaya eklenir. 
İhtiyaca göre su ve tuz eklenerek pişirilir. 


Notlar:
-Pirinç ve mercimeği eski moda minik çay bardakları ile ölçtüm, epey çıktı yine de. 
-Baldo ve yasemin kokulu pirinç karışımı kullandım, hoş bir aroması oldu.
-Ben kıymayı topluca kavurup buzluğa atarım, burada da yine öyle hazır kavrulmuş kullandım. 
-Her ne kadar göz kararı olayını sevmesem de, sıcak suyunuz ısıtıcıda hazır beklesin, pirincin keyfine göre eklersiniz artık :) 
-Bu arada mercimeğin tadı da hiç gelmiyor, nasılsa artık.